Bu yazı için özel bir başlık atmadık. Filmin ismi de ana karakter gibi bilinmezliklerle dolu bir kariyeri anlatıyor. Bazen hırslı, bazen şefkatli, bazen gergin, bazen durgun bir karakter. Ruh halleri her an değişen bir sanatçı.
Tüm statükolara karşı, kendi yaptığı devrimin bile üzerine devrim yapabilen özgür bir ruh.
Bob Dylan’ın hayatından bir kesit anlatan ve şarkılarından esinlenen film, tam da bu kıvamda ünlü yıldızı beyazperdeye taşıyor. Timothée Chalamet, Dylan rolünde yine üst düzey performanslarından birini sergiliyor ve ikinci Oscar adaylığını alıyor. Her ne kadar Brody ve Fiennes önünde şansı az olsa da şarkılarla bütünleşmesi ve asi halleri Dylan’ı neredeyse tam anlamıyla yansıtıyor. Sekiz Oscar adaylığıyla göze çarpan yapımda Edward Norton’ın da eşliği oldukça şık olmuş.
Özetle, içinde bir sanatçı barındıran herkesin görmesi gereken bir film.
