Sinemaya yaz bereketi geldi. Geçen yıl takvimi açıklandıktan sonra aynı gün vizyona gireceği belli olan Barbie ve Oppenheimer, gişeye kıyasıya bir rekabeti getirdi.
Greta Gerwig’in Barbie’si de tüm iddiasıyla bu rekabette ışıl ışıl parlıyor ve ödül sezonuna selam çakıyor! Barbie’nin kendi dünyasından gerçek dünyaya yolculuğunu anlatan, yaşamın anlamını, varoluşu feminizm ve kapitalizm çerçevesinde ironiyle aktarmaya çalışan film, isminden yola çıkılarak bir çocuk filmi sanılmasın. Belki de pazarlamada bir hata gibi gözüken bu durum, salonlardaki seyircilere bakılırsa, daha çok genç ve genç yetişkinleri sinemaya çekmiş gözüküyor.
Oyuncu performanslarında ise Margot Robbie’nin güzelliğiyle büyülediğini, Ryan Gosling’in ise oyunculuğunu başka bir seviyeye taşıdığını söyleyebiliriz. Her iki yıldızın ödül sezonunda ismini duymamız işten bile olmayacak gibi. Öte yandan filmin görselliği üst düzey ve kara komedi unsurları tam ayarında.
Yarım kalan nokta ise kurgu ve hikaye anlatımındaki duygusal yavanlık. Filmin soundtrack albümünün çok iyi olması, Billie Eilish’in harika parçası bile duyguların geçişini kolaylaştırmıyor.
