Yönetmen Ali Bilgin, “Delibal” dan sonra ikinci uzun metrajlı filmi “Bir Aşk İki Hayat” ile beyazperdeye tekrar merhaba dedi. “Arka sıradakiler”, “Cesur ve Güzel”, “Medcezir” ve çok ses getiren “Ufak Tefek Cinayetler” dizilerinden tanıdığımız yönetmen yine farklı bir senaryo ile seyircinin karşısına çıkıyor.
Filmin kahramanlarını iki farklı hikayede farklı ihtimaller üzerinden izliyoruz. Biraz “Rastlantının böylesi” filmini andırsa da melankolik yapısıyla farklılaşan bir yapım. Yönetmen çağrışımları oldukça fazla kullanırken, bazı diyaloglarda sadeliğin de kaybolduğu söylenebilir. Mesajlar bazı sahnelerde seyircinin çok gözüne sokuluyor, bazılarında ise gayet ayarında geçilmiş.
Kurgusu zor bir senaryo olduğu için filmin bazı bölümlerinde kaybolunsa da örneğini çok izlemediğimiz bir çalışma olarak sinemamızda farklı bir yerde değerlendirilecektir. Bergüzar Korel ve Engin Akyürek film boyunca neredeyse tüm sahnelerde varlar ve sade oyunculuklarıyla sıkmıyorlar. Filmin en güçlü tarafının oyunculukları olduğu söylenebilir.
Gelişim noktaları olsa da umuyoruz sinemamızda bu tip yapımlar daha çok yer bulur.
