2008’de gelen en iyi yönetmen Oscar’ından sonra Kathryn Bigelow, yeni filmi ‘Zero Dark Thirty’ ile 2012 yılında görücüye çıktı. ‘Hurt Locker’ ile Irak savaşının başka bir yüzünü anlatan yönetmen, yeni filmi ile El Kaide örgütü lideri Usame Bin Ladin’in 11 yıllık yakalanma serüvenini beyazperdeye aktarıyor.

Gerçekçi, akıcı, sıkmayan kurgusu ve 2s 36dk uzunluğuna rağmen Zero Dark Thirty izlenmeye değer bir film. İki eserde de senaristliği Mark Boal’a teslim eden Bigelow, bu hikayede de kahramanların iç sorgulamalarını ön plana çıkartıyor.

Bomba uzmanı William James’in Hurt Locker’daki hikayesi ile Zero Dark Thirty’deki CIA ajanı Maya’nın 11 yıllık ilk ciddi görevinin duygusal açıdan paralellikler taşıması da yönetmenin özel bir göndermesi denebilir. Bu tip filmlerde çok yaşadığımız Amerikan milliyetçiliği ve durumu dokunaklı hale getirme hali, Kathryn Bigelow’un yapıtlarında rastlanmayan özellikler. Mümkün olduğunca tarafsız bir yaklaşım sergileyen yönetmen, tutuklulara yapılan işkenceyi bile en açık şekilde aktarmış.

En iyi film dahil 5 dalda Oscar adayı olan film, başrol oyuncusu umut vadeden aktris Jessica Chastain’e bir Golden Globe kazandırdı, bir de Bafta adaylığı getirdi. Son yılların popüler kadın oyuncularından biri olan Chastain, çaylaklıktan ustalığa doğru geçen bir ajanın duygusal iniş çıkışlarını, kariyer hırslarını oldukça doğal canlandırıyor. Oscar’ın da büyük favorilerinden olan güzel oyuncu, rakiplerinden bir adım öne çıkıyor.

Zero Dark Thirty
6.9
OYUNCULUK
6.8
HİKAYENİN ANLATIMI
6.7
GÖRSELLİK
10Cümle 6.8

YORUMLAR