Netflix yerel dizi yatırımlarını her ülkede arttırırken ülkemizde de farklı işler görebilmek adına fırsatlar yaratıyor. Salgın esnasında “Bir başkadır” denemesi, özellikle farklı alt yaşamları anlatmasıyla izleyicinin ilgisini çekerken şimdi de “Kulüp” benzer bir çizgiyi yakalayacağı beklentisiyle yayına girdi.

TV’de izleyemeyeceğimiz özgünlükte ve dönem Türkiye’sine değinmesi açısından da güzel bir iş olarak karşımıza çıkan yapım, bir almanak havasındaki anlatımıyla dikkat çekiyor. Bununla beraber de Türk dizi sektörünün ünlü oyuncularının da yapımda yer alması ilgiyi arttırıyor. Gökçe Bahadır, Barış Arduç, Fırat Tanış ve Salih Bademci performanslarıyla göz dolduruken özellikle şu ana kadar izlendikleri çizginin dışına çıkmaları yapıma farklı bir renk katıyor.

Dönemin azınlıklarının yaşadıkları zorlukları, değişen Türkiye’yi ve gençlerin çıkmazlarını geniş bir hikaye perspektifinde anlatmaya çalışırken iniş çıkışlı başarılı hikayeleri de dikkat çekiyor. Kulüp sahibinin yeni bir akım yaratmak isteyişi, sırları ve performans sanatçısının çok göze batırılmayan cinsel kimlik duruşu da hikaye içine yedirilmeye çalışılmış.

Ancak bu tip yapımların girdiği en büyük risk olan her şeyden biraz ama hiç birşeyden tam değil duygusuna engel olunamaması etkiyi özellikle son bölümde fazlasıyla hissettiriyor. Finalde beklenen coşku, sezon finali de olsa, seyirciye çok geçemiyor ve duygu sarmalını yarım bırakıyor.

Yine de tüm artıları ve eksileriyle, bağımsız bir bakış açısı yaratmasıyla ve özellikle Salih Bademci’nin özellikle “Ben Kendimin Masalıyım” performansı ile izlemeye değer.

YORUMLAR