Bir grup eski arkadaş, akşam yemeğinde bir araya gelmiştir. Gecenin ilerleyen saatlerinde cep telefonlarıyla bir oyun oynamak isterler. Artık herkes kendine gelen mesajları, çağrıları gece sonuna kadar paylaşmak zorundadır.
Serra Yılmaz, ilk yönetmenlik tecrübesinde bize ilişkileri ve aşkı sorgulatıyor. Oyuncu kadrosunda Buğra Gürsoy, Belçim Bilgin, Şebnem Bozoklu gibi isimlerin yer aldığı filmde dar bir mekanda ufak çaplı bir oyunculuk gösterisi var.
Yılmaz’ın filmi neredeyse bir tiyatro oyunu gibi kurgulamasının ayrı bir anlamı var. Bu doğal mizansende, yetişkinlik dönemi ilişkilerine cep telefonlarının girmesinin yarattığı kültürü tüm açıklığıyla izliyoruz. Tabi bunun insan psikolojisine olan etkisiyse gördüğümüz kadarıyla küçümsenmeyecek kadar fazla.
Çiftlerin sadakati, yoğun iletişim dünyası ile her gün bir sınav verirken, duygular artık daha çabuk tüketilebilir hale geliyor. “Cebimdeki Yabancı” da bunu en sert hallerinden birini görürken bir yandan aynayı kendimize çeviriyoruz; “Aşkta sadakat mümkün mü?”
